İlişkilerin yolunda gitmemesinin iki kutbu vardır: Ya kendinin farkında değilsindir ya da kendinden başka kimsenin farkında olmazsın.
Kendi odaklı yaşamak, diğerleriyle ilişkilerin yolunda gidememesi için büyük bir engeldir. Eğer kişi seçimsiz ve istem dışı olarak, sürekli önceliklerini kendinden yana kullanıyorsa ortaya çıkan durum kendini bilmezlikle eş değer oluyor ne yazık ki…
Kendi odaklı yaşayan insanın da kendine direnen insan gibi çeşitli halleri vardır:
Kendine aşırı duyarlılık hali: Hissettikleri ve duydukları o kadar önemlidir ki o sırada karşısındakinin ne hissediyor olabileceğinin ayırdında olması imkansızlaşır. Sürekli kendini dinlediğinden sakinlik yaşayamaz. Daima tetikte olmaları kendilerini dinleme hallerindendir.
Harfi harfine uyma hali: Bugüne kadar öğrendiklerinin tümünü kural sayar. Sorgulamaz. Böylelikle, o kurallarına göre yaşarken karşısındakinin bundan nasıl etkilendiği, zarar görüp görmediği umurunda olmaz. Acil karar vererek, yeni durumlara uyum göstermek gerektiğinde, kurallarından şaşamayacağı için aslında hem kendini hem de karşısındakini zora sokar. Esneklik yaşanmaz.
Fazla çiğneme hali: Çiğnemeden yutanların tam da karşı kutbunda yer alırlar. Asla karşısındakine güvenmez. Söylediği her şeyi sorgular. Kendine uygunluğunu tartar. Birçok zaman çok meraklı bir kişi imajı çizse de tek derdi kendini koruyabilmektir. Pratik olmak, seri karar vermek ona göre değildir. Her şeyi sorgulayıp yine de bir sonuca varamaz.
Buluşma hali: Her neye odaklandıysa, tek derdi onunla buluşabilmektir. O sırada kimin bundan nasıl etkilendiğini kaçırır. Kendi amacına giden her yol mubahtır. Arzusuyla buluşmaya odaklanmak olan biten her şeyi kaçırmasına sebep olur.
Dirençlilik hali: Nedenini, nasılını, olması gerekeni anlatmanız işe yaramaz. Genellikle çevresindekiler tarafından uyumsuz, inatçı, baş kaldıran biri olarak bilinir.
Başkasıyla buluşamayan, kendine odaklı bu halleri çevrenizde sık sık gözlemlersiniz. Okur okumaz da isimleri koyuvermişsinizdir. Aslına bakılırsa, bilmemiz gereken tüm bunları her birimizin zaman zaman kullanıyor olduğumuz. Mesela başınıza bir şey gelmesi olasılığı yüksek olan tehlikeli durumlarda kendine aşırı duyarlılık hali, sinyalleri önceden farkedip bünyenizdeki değişimleri hızla algılayabilmenizi sağlayabilir. Ya da askerdeyken harfi harfine uymanız daha az hatayla askerliği tamamlamanızı, başınızı derde sokmadan terhis olabilmenizi sağlar. Çok sorular sorup, tüm detayları sorgulamanız doktor ya da avukatsanız hiçbir olasılığı atlamadan en doğru kararı vermenizin önünü açacaktır.
Dolayısıyla aslında bu durumları bilerek ve isteyerek kullanıyorsanız işe yaradığı zamanlar olabilir. Mesele bunları istemsiz ve seçimsiz kullandığımız, iki kutup arasında değişime izin vermediğimiz ve bir tek halin içine kendimizi hapsettiğimiz noktada başlar.