Bugün Ahmet Hamdi Tanpınar İlköğretim Okulun’da ikici sınıf öğrencilerinin velileriyle bir araya geldik. Veli toplantılarında uzman psikolog olmaktan çok deneyimli bir öğrenci olduğumu hatırlar ve öğrencinin halini, beklentisi, endişelerini böyle bir bakış açısı ile anlatmayı tercih ederim.
Bugünkü veli buluşmasının da diğerleri gibi en çok sorulan soruları:
– Dikkati çok dağınık ne yapmalıyız?
– Sürekli eşyalarını bir yerlerde bırakıyor, malının kıymetini nasıl öğreteceğiz?
– Çok öfkeli. Etrafındakilere zarar veriyor. Bunu yapmamasını nasıl sağlayabiliriz?
– Her şey için benim onayımı bekliyor. Bana yapışık yaşıyor. Nasıl baş edebiliriz?
– …….
– …….
diye devam eden herbiri birbirinden önemli, her biri çocuğun ve anne babanın yaşamını gerçekten büyük ölçüde zorlaştırabilecek konulardı.
Önce yapıştırma çözümleri konuştuk. O durum içerisindeyken, anlık kurtarıcılar olarak işe yarayabilecek olanları ve tabii hepimizin bildiği gibi uzun vadede aslında iyileşme yaratmayacak olanları. Sonra da esas çözümün nasıl bulunması gerektiğini…
– Doğru model olmayı
– Onları tanımaya çalışırken kendimize sormamız gerekenleri
– Hangi yaşta ne kadar sorumluluk verileceğini
– Sorumlulukların bazen nasıl da sorunluluklara dönüşebileceğini
– Eşlik etmekle takip etmek arasındaki farkları
– Anne-baba-çocuk hiyerarşinin ne olduğu ve nasıl olması gerektiğini…
Anne babalar soruları kendileri için gibi gözükse de hepimiz için sordular. Çünkü anne baba olmak herkes için deneyimleyerek öğrenilen bir süreç. Sormak, okumak, eğitimlere katılmak da bu deneyim sürecinde bilgi birikimimizi arttırıp bize esneklik kazandıran, daha hızlı ve doğru çözümler bulmamızı sağlayan fırsatlar.
Sorulacaklar ve paylaşılacaklar bitmez. O yüzden devamı için hepinizi Anne Baba Atölyeleri’ne bekliyoruz. Daha iyi anlamak, doğru model olmak, yarattığımız etkinin farkına varmak ve anne babalığın keyifli anlarını arttırabilmek için…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.