ANLATTIKLARIM, SÖYLEDİKLERİMDEN BÜYÜKTÜR.

İlişkilerin de matematiksel formülleri olur. Mesela, ilişkilerde 1+1 ≠ 2 dir. İki kişi bir araya geldiğinde ya ikisinin toplamı yine bir eder ve iç içe geçerler ya da araya girenlere izin verdikleri ölçüde üçten büyük olurlar.

İlişkilerde her zaman büyük açının karşısında büyük bir kenar olur. Bir taraf ne kadar büyük sarıp sarmalamak isterse, öbür taraf kendini o ölçüde kapsanmak için genişletmeye başlar.

Ve ilişkilerde her zaman anlattıklarım söylediklerimden büyüktür. Ağzımdan çıkan sözcüklerin, türk dil kurumunun aktarabildiklerinden daha büyük manaları olur. Onu defalarca söylemem ya da bir kez ifade etmem anlamını değiştirir. Hangi ses tonuyla ya da nasıl bir bakışla söylediğim bambaşka bir etki yaratır.

Tarafların eşit olduğu ilişkilerde bunu anlamak ve yönetmek kolayken, söz konusu çocuk yetiştirmek olduğunda işler içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Çocuk farkına varmadan anlattıklarınızı sünger gibi içine çeker. Söylerken fark etmediklerinizi, olmayacak durumlarda yansıtmaya başlar size.

İşte bu yüzden anne babaların, ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması yetmez. Aynı zamanda gözlerinin görmesi, herbir hücrelerinin hissetmesi gerekir.

“Çocuğuma ne söylerken ne anlatmış oluyorum?” sorusuna yanıt arayan anne babalar, bu defa yeni bir Anne Baba Atölyesi’nde biraraya geliyorlar. Biz daha duyurusunu yapamadan kontenjanın dolmuş olması, bu konuda zamane anne babalarının ne kadar duyarlı olduklarının da bir kanıtı.

Eğer “Keşke bu atölyede bana da yer olsaydı!” diyorsanız, 0212 6600363’ü bir arayın bakalım. Sizin için de bir sürprizimiz olabilir 🙂

Anne_Baba_Okulu_Şubat_programı

Not: Eğitimin içeriğini merak edenlerin Anne Baba Konuşmalarının Altyazılarını tekrar okumalarını öneririm.

 

Reklam

DENEYİMLİ BİR ÖĞRENCİDEN ANNE BABALARA NOTLAR

Bugün Ahmet Hamdi Tanpınar İlköğretim Okulun’da ikici sınıf öğrencilerinin velileriyle bir araya geldik. Veli toplantılarında uzman psikolog olmaktan çok deneyimli bir öğrenci olduğumu hatırlar ve öğrencinin halini, beklentisi, endişelerini böyle bir bakış açısı ile anlatmayı tercih ederim.

Bugünkü veli buluşmasının da diğerleri gibi en çok sorulan soruları:

–          Dikkati çok dağınık ne yapmalıyız?

–          Sürekli eşyalarını bir yerlerde bırakıyor, malının kıymetini nasıl öğreteceğiz?

–          Çok öfkeli. Etrafındakilere zarar veriyor. Bunu yapmamasını nasıl sağlayabiliriz?

–          Her şey için benim onayımı bekliyor. Bana yapışık yaşıyor. Nasıl baş edebiliriz?

–          …….

–          …….

diye devam eden herbiri birbirinden önemli, her biri çocuğun ve anne babanın yaşamını gerçekten büyük ölçüde zorlaştırabilecek konulardı.

Önce yapıştırma çözümleri konuştuk. O durum içerisindeyken, anlık kurtarıcılar olarak işe yarayabilecek olanları ve tabii hepimizin bildiği gibi uzun vadede aslında iyileşme yaratmayacak olanları. Sonra da esas çözümün nasıl bulunması gerektiğini…

–          Doğru model olmayı

–          Onları tanımaya çalışırken kendimize sormamız gerekenleri

–          Hangi yaşta ne kadar sorumluluk verileceğini

–          Sorumlulukların bazen nasıl da sorunluluklara dönüşebileceğini

–          Eşlik etmekle takip etmek arasındaki farkları

–          Anne-baba-çocuk hiyerarşinin ne olduğu ve nasıl olması gerektiğini…

Anne babalar soruları kendileri için gibi gözükse de hepimiz için sordular. Çünkü anne baba olmak herkes için deneyimleyerek öğrenilen bir süreç. Sormak, okumak, eğitimlere katılmak da bu deneyim sürecinde bilgi birikimimizi arttırıp bize esneklik kazandıran, daha hızlı ve doğru çözümler bulmamızı sağlayan fırsatlar.

Sorulacaklar ve paylaşılacaklar bitmez. O yüzden devamı için hepinizi Anne Baba Atölyeleri’ne bekliyoruz. Daha iyi anlamak, doğru model olmak, yarattığımız etkinin farkına varmak ve anne babalığın keyifli anlarını arttırabilmek için…

ANNE BABA ATÖLYELERİ

Pazar günleri keyifli bir kahvaltının ardından, şöyle kenara çekilip, kahvenizi elinize alıp hoş sohbetler ettiğiniz dakikalar var ya, işte onun için sizleri Atölye Psikoloji’ye bekliyoruz. Hemen hemen her iki haftada bir anne babalar, hatta büyükanneler, büyükbabalar için hem deneyimlerini paylaşacakları hem de bu işin doğrusu aslında nedir diye uzmanlara sorma fırsatı yakalayacakları keyifli oturumlar var.

19 Ocak’taki ilk atölyemiz “Hadi Oğlum! Hadi Kızım!” diyerek hem kendini hem de çocuğunu tüketmek istemeyenler için. Odasını toplaması, ödevlerini yapması, hayata ve insanlara duyarlı olabilmesi için sihirli bir değneğimiz yok. Bunu onlara öğretmemiz gerek. İşte bunun yollarını “Sorumluluğunu Bilen Çocuklar Yetiştirme” başlığı altında konuşuyor olacağız.

Çocuk yetiştiren, bunun ne kadar kıymetli bir görev olduğunu fark eden ve en doğru şekilde o çocuğa model olabilmeyi arzu eden herkesi anne baba atölyelerine bekliyoruz. Şimdilik kontenjanlarımız 15 kişi ile sınırlı. O yüzden gelecek programlara da göz gezdirip, kayıt yaptırmak için acele edin.

GörselGörsel