SOSYAL BİREYLER YETİŞTİRMEK

Bebekler kendilerine özgü mizaç özellikleri ile dünyaya gelirler. Bu yüzden de biz bebeklerin bazılarının zor, bazılarının kolay, bazılarınınsa kolay sakinleştirilebilir bebekler olduğunu söyleriz. Ancak kişilik, mizaç özelliklerine sosyal çevrenin kattıkları ile gelişir. Dolayısı ile her zor bebek, zor bir yetişkin olarak hayatını sürdürmez.

Her anne baba, çocuğu dünyaya gelmeden evvel, onun nasıl bir birey olmasını istediğine ilişkin hayaller kurar. Hemen hepsinin ortak paydası, akıllı, uyumlu, çevresiyle iyi ilişkiler kurabilen sosyal bir çocuk yetiştirebilmektir.

Ebeveynlerin arzu ettiği biçimde bir çocuk yetiştirebilmek için denediği yollar, edindiği tutumlar ve bunları uygulama biçimleri oldukça farklıdır. Peki gerçekten her anne babanın arzu ettiği sosyal bireyi yetiştirebilmenin tek bir doğrusu, en doğru yolu var mı? Tek bir yolu yok; ama temel doğruları var.

Doğumdan Ergenliğe Sosyalleşme

Bebeğiniz doğduğu andan itibaren sosyal çevreyle iç içedir. İlk anlarda yalnızca annesinin yüzüne bakarak dünyayı tanır. Henüz annesinin kendisinden ayrı bir birey olduğunun farkına da varmadığı için anne mutlu ise o da mutlu anne kaygılı ise o da kaygılıdır. Daha iki buçuk aylıkken sosyal gülümsemesi oluşur ve duygu paylaşımına başlar. Ona gülümsediğinizde size karşılık verir. Henüz 6 aylıkken tüm duygularını mimiklerinden okuyabilirsiniz. Dokuz aylık olduğunda yeni durumlara sizin verdiğiniz tepkilere bakarak atılır. Yani yolda gördüğünüz bir köpek için “ay ay ondan uzak duralım!” derseniz köpek gördüğünde ağlamaya başlayabilir. Yeni insanlarla bir arada olduğunuzda siz bir ısınma sürecinden geçiyorsanız, siz rahatlayana kadar o da onlara uzaktan bakmayı tercih edecektir. 13 aylık olduğunda ise artık başkalarının yüz ifadelerinden de onların kendisine karşı neler hissettiğini anlayabilir duruma gelmiş olacaktır.

Çocuğunuz bir yandan dünyayı ve başkalarını bu şekilde tanırken bir yandan da “Ben kimim? Nasıl biriyim?” sorusuna cevap arar. Kendisiyle ilgili bilgilerinin tümü onun “içsel imajını” yani kendini nasıl biri olarak gördüğünü belirler. Bu bilgileri de tıpkı diğerleri gibi öncelikle sizden edinir. Siz ona kendisiyle ilgili ne kadar olumlu cümle kurar, onu ne kadar değerli bulursanız o da kendini aynı ölçüde sevilmeye, beğenilmeye değer biri olarak görmeye başlar. Aynı şekilde onunla ilgili kurduğunuz olumsuz cümleler de ben kötü biriyim hanesine yazılır.

O zaman birinci olarak şunu söyleyebiliriz ki çocuğunuz hangi yaşta olursa olsun, ona başarı ya da başarısızlıklarından bağımsız olarak değer verdiğinizi göstermeniz gerekir. Eğer başarı odaklı bir ebeveynseniz çocuğunuz deneme yanılmalardan uzak durmaya çalışacaktır. Örneğin onun voleybolda ablası kadar başarılı olamayacağına ilişkin bir endişeniz varsa bunu ona söylemeseniz bile yüz okumayı, mimik takip etmeyi, beden dilini çoktan öğrenmiş olan çocuğunuz bunu mutlaka anlar ve voleybol kursuna gitmek konusunda kaygılanır.  Yapmanız gereken takıma girmesini beklemek değil, spor yapıyor olmasını takdir etmektir. O zaman çocuğunuz yaptığı işten keyif alacak ve nasıl koşup, nasıl bir vuruş yaptığını büyük bir heyecanla sizinle paylaşacaktır.

Çocuğunuzun yaptığı şeyleri takdir etmeyi kesinlikle içi boş bir özgüven pompalama ile karıştırmamalısınız.

Sağlam bir özgüveni olan sosyal birey, iyi yaptığı şeyleri hisseder, sınırlarını bilir ve başkaları kadar iyi yapamadığı şeylerin de farkındadır, ama bunları denemekten de geri durmaz. Çünkü başarsa da başaramasa da başkalarının ona verdiği değerin başarısıyla ilişkili olmadığını bilir. Özgüveni olmayan ya da içi boş özgüvenle doldurulmuş olan bireyler ise, kendi değer yargılarını oluşturamaz. Çünkü aslında hiç de iyi yapamadığı, başarılı olamadığı şeyler de bile etrafından büyük takdir görmüş ve onun iyi bir iş olduğuna inandırılmaya çalışılmıştır. Bu yüzden de devamlı olarak “bu konuda acaba başkaları ne der?” diyerek düşünür. “Arkadaşım kadar iyi yapabildim mi?”, “Beni ayıplarlar mı?”, “Öğretmenim 1 aldığım için artık beni sevmiyor olabilir mi?”…

O zaman sosyal bir çocuk yetiştirebilmek konusundaki ortak doğrularımızdan bir başkası da çocuğun kendi ahlak değerlerinin ve diğer değer yargılarının oluşması konusunda ona destek vermektir. Her yaptığını onaylamak değil; ama deneme ve yanılmaları sırasındaki çabasını onaylamak, doğru sonuca vardığında alkışlamayı ya da aferin demeyi bilmek ve bunu başka insanlar için onun da kullanmasına teşvik etmek yapmamız gerekenlerin başında gelir.

Bu yargıların tam olarak yerleşip çocuk tarafından kullanılabilir olması çocuğunuz ancak 11 yaşını geçip soyutlama yetisine sahip olduğunda gerçekleşir. Bu yetiyi de gözlemleyerek, okuyarak, sanat, spor ve edebiyatla uğraşarak kazanacaktır. Dolayısıyla sosyal ve soyut düşünebilme yetisine sahip bir birey olabilmesini istiyorsanız çocuğunuzun bu alanlarla ilişki kurabilmesine ve deneyip yanılarak öğrenmesine fırsat vermelisiniz.

Çocuğunuz soyut döneme geçmeden önce her şeyi somut yollarla, görerek, dokunarak, işiterek öğrenme eğilimindedir. Bu sebeple de eğer sizin hayatınızda sosyalliğe yer yoksa, tüm gününüzü ev-iş arasında geçiriyor, başka insanlarla bir araya gelmiyorsanız çocuğunuz da bunları deneyimlemek için yeterli gözleme sahip olamayacaktır. Siz onun model aldığı, kendisi gibi olmaya çalıştığı, onun için en iyi ve doğrusunu bildiğine inandığı anne-babasısınız. Eğer siz bunları yapmıyorsanız, çocuğunuz sosyal bir birey olmanın gereklerini başka nasıl öğrenebilir ki?

Evet, tüm bu saydıklarım çocuğunuzun sosyal bir birey olabilmesi yolunda yapabileceğiniz tek şey değil ama temel doğrular. Bunları gerçekleştirebilmek için de kendi imkanlarınız ile her yolu denemek sizlerin temel göreviniz. Çocuğunuzun kendine güveni olan, başkaları ile bir araya geldiğinde kendini ifade etmekten çekinmeyen, “şimdi benim hakkımda ne düşünürler acaba” diyerek kendini ketlemeyen, kendi sınırlarını çizerken başkalarının sınırlarını da ihlal etmeyen bir birey olması sizin ona yaklaşımınızla belirlenecek.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s